Kategori arşivi Uncategorized

TCMB BAŞKANLARI

  1. Selahattin Çam (1931-1938)
  2. A. Kemal Zaim Sunel (1938-1949)
  3. Mehmet Sadi Bekter (1949-1950)
  4. Osman Nuri Göver (1951-1953)
  5. Mustafa Nail Gidel (1953-1960)
  6. Memduh Aytür (1960)
  7. İbrahim Münir Mostar (1960-1962)
  8. Ziyaettin Kayla (1963-1966)
  9. M. Naim Talu (1967-1971)
  10. Memduh Güpgüpoğlu (1972-1975)
  11. Cafer Tayyar Sadıklar (1976-1978)
  12. İ. Hakkı Aydınoğlu (1979-1981)
  13. Osman Şıklar (1981-1984)
  14. Yavuz Canevi (1984-1986)
  15. Dr. Rüşdü Saracoğlu (1987-1993)
  16. Dr. N. Bülent Gültekin (1993-1994)
  17. Ş. Yaman Törüner (1994-1995)
  18. Gazi Erçel (1996-2001)
  19. N. Süreyya Serdengeçti (2001-2006)
  20. Durmuş Yılmaz (2006-2011)
  21. Doç. Dr. Erdem Başçı (2011-2016)
  22. Murat Çetinkaya (2016-2019)
  23. Murat Uysal (2019-2020)
  24. Naci Ağbal (2020-2021)
  25. Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu (2021-…)

TAYLOR KURALI

2018 yılına kadar ABD merkez bankası (FED) başkanlığını yapan Janet Yellen önemli bir ekonomisttir. Eşi Nobel ödüllü ünlü iktisatçı George Akerlof’dur .Akerlof 2001 yılında asimetrik enformasyonlu piyasaları konu alan çalışması ile Nobel ekonomi ödülüne layık görülmüştür.

ABD Merkez Bankası (FED) başkanlık süresi 2018 yılı şubat ayında dolduğunda, yellen koltuğu devredecek. FED başkanı adayları arasında john Taylor’da bulunmaktaydı. John Taylor’un kendi adını taşıyan bir para politikası teorisi (Taylor kuralı)  bulunmaktadır. 1990’lı yıllarda FED’in uyguladığı politikaları izleyerek Taylor Kuralı adıyla anılan merkez bankalarının faiz politikasını belirlemesinde enflasyon ve büyümenin dikkate alınmasını öneren kural ile iktisat tarihine geçmiştir.

TAYLOR KURALI

GSYİH ve enflasyonun değerinde meydana gelecek olan kısa dönemli sapmalar, para otoriteleri tarafından kısa dönemli faiz oranları değiştirilerek kaldırılmalıdır. Taylor kuralı olarak tarihe geçen bu kural Taylor’un 1993 yılındaki kendi makalesinde şu şekilde ifade edilmektedir “İyi bir faiz politikası kuralı ana değişkenler olarak enflasyon ve reel gelirdeki değişmelere tepki verecek şekilde oluşturulmalıdır.” (Darıcı,2010)

Bu kural merkez bankasının kısa dönem borç verme faiz oranlarını/politika faizi belirlerken, GSYİH açığı ile enflasyon hedeflemesi baz alınarak,  gerçekleşen enflasyon oranı ile beklenen arasındaki farka göre faiz politikası belirlenmesini esas alır. Yani gerçekleşen enflasyon oranı ile beklenen enflasyon oranı arasındaki fark faiz artırım kararınızı belirleyecektir.

Faiz artışları

Gerçekleşen enflasyon beklenen enflasyon oranından daha büyük ise faizlerin artırılması önerilir. Enflasyon oranından daha düşük faiz oranı kabul edilmemektedir.

Ekonomik büyüme rakamları içinde, potansiyel büyüme oranı gerçekleşen büyüme oranının altında kalıyorsa yine faizlerin artırılması gerekmektedir.

Faiz indirimi

Gerçekleşen enflasyon beklenen enflasyonun altında kalıyorsa kısa vadeli faiz oranlarında indirim yapılmalıdır.

Potansiyel ekonomik büyümenin beklenen ekonomik büyümeden fazla olması durumunda da faizlerde indirim yapılması öngörülmektedir.

itaylor t+r*+0,5(πt– π*)+0,5(yt-y*)

πt-Gerçekleşen Enflasyon

π*-beklenen enflasyon oranı

yt-gerçekleşen büyüme oranı

y*-potansiyel ekonomik büyüme

r*-reel faiz oranı

bu denkleme göre 2017 yılında Türkiye’de olması gereken faiz oranını hesaplamak mümkündür. Ancak önceden bilinmesi gereken şudur ki, Merkez Bankamız Taylor Kuralı çerçevesinde politika faizi belirlememektedir.  Bu durumu kendi resmi internet sitesinde yayınladığı bir makale ile söylemektedir.

Gelişmiş ülkelerde, enflasyon oranı oldukça düşük bir düzeyde istikrara kavuştuğu için, uzun dönem denge enflasyon oranı (steady-state) hedeflenen enflasyon oranı ile önemli ölçüde farklılık göstermemekte ve bu durum ülke ekonomilerinde belirsizlik yaratmamaktadır. Diğer taraftan, Türkiye uzun yıllardan beri kronik yüksek enflasyon problemi yaşamaktadır. Bu durum, ülke ekonomisinde yapısal sorunlara neden olmuş, gelir dağılımını ve makro ekonomik istikrarı bozarak sosyal ve ekonomik belirsizliklere yol açmıştır. Türkiye’de enflasyonun yüksek bir platoda seyretmesinin yarattığı belirsizlikler enflasyon beklentilerini artırmış ve dolayısıyla enflasyonla mücadelede hedeflenen enflasyonun, istikrarlı bir makroekonomik ortamın gerektirdiği enflasyondan önemli oranda sapmasına neden olmuştur. Dolayısıyla, Türkiye için yapılan tahminde hedeflenen enflasyon yerine tahmin dönemindeki ortalama enflasyon oranı olan yüzde 72 kullanılmıştır. Bu nedenle, yüksek ortalama enflasyon kullanılarak oluşturulan beklenen ve hedeflenen enflasyon farkının (P -P * ) reel faiz oranındaki değişmelere gelişmiş ülkelerde olduğu kadar duyarlı olmadığı düşünülmektedir(www.tcmb.gov.tr,2017).

Kaynakça

Darıcı,B.,(2010),Kısa Vadeli Para Politikası Aracı Olarak Faiz Düzleştirme Kuralı:Teorisk ve Metodolojik Yaklaşım,

Petrol Fiyatları ve Türkiye Piyasaları

Enerji fiyatları dünya da çok yükseldi. 2021 yılının son çeyreğinden itibaren tüm dünya da “enerji krizi” var. Özellikle doğalgaz ve elektrik çok büyük fiyat artışları yaşadı.

Rusya-Ukrayna savaşından sonra, petrol fiyatları da benzer şekilde dünya da artmaya başladı.

Peki dünya da bunlar olurken ülkemizde neler oluyordu?

Türkiye enerji ve akaryakıt konusunda dışa bağımlı bir ülke olmasının yanında enflasyonla da çok ciddi başı dertte olan bir ülke. Bu nedenle akaryakıt fiyatları ağustos 2021 ile aralık 2021 arasında %50 oranında arttı. Bu dönemlerde dünya da petrol fiyatları %50 oranında düşerken, bizde akaryakıt fiyatları artıyordu.

Ocak 2022 ile mart 2022 arasında da %110 ile artış devam etmiştir. Bu artışlar tüm piyasayı etkiledi.

Rusya-Ukrayna savaşından ötürü dünya da petrol fiyatları 70$ düzeyinden 130$’a kadar fırladı. Bu durum ülkemizde akaryakıt zamlarını daha da coşturdu. Bu bir petrol krizine dönüşmüş durumdaydı.

Aslında bizdeki akaryakıt zamları petrol krizinden önce zaten çok agresif bir şekilde başlamıştı. Yani dünya petrol piyasaları bizim piyasamızı pek etkilemiyor gibiydi.

PETROL FİYATLARI (2021 SON ÇEYREĞİ VE 2022’NİN İLK ÇEYREĞİ)

Şimdi dönem dönem akaryakıt fiyatlarındaki değişime bakalım. Önce Brent petrol fiyat haretlerine göz atalım.

. Ağustos 2021 de 68 USD olan petrol fiyatları, kasım sonuna kadar 43,62 USD düzeyine kadar geriledi. Aralık sonunda yeniden ağustos fiyatına dönerek, yılı 68 USD düzeyinden kapattı. Bu dönemlerde ülkemizdeki benzin, motorin ve LPG fiyatları ise şöyleydi.

Ağustos ayında 7,82 benzin, 7,39 motorin ve 5,01 LPG fiyatları petrol %50’ye yakın fiyat düşüşü yaşarken aralık sonuna kadar, benzinde %24,6, motorinde %27,46 ve LPG de %66,06 oranında fiyat artışı olmuştur.

Bu durum enflasyon rakamlarını son derece olumsuz etkilemektedir. Çünkü akaryakıt fiyatları hayatın her aşamasında maliyetle birebir etkili olan bir kalem. Bu ürünlerin fiyatları üzerindeki vergi yükü açısından da son derece önemli bir kamu kaynağı olduğu da dikkat çekmektedir. Yani bu ürünlerin zamları nominal olarak vergi gelirlerini artırmaktadır.

Aslında 2020 yılı içinde akaryakıt zamları vergi yoluyla absorve edilmişti. O dönem böyle bir zorunluluk vardı yapıldı ve son derece iyi sonuç verdi. Ancak 2020 3.çeyreğinden itibaren bu politikanın terkedilmesi son derece agresif sıçrayışlara neden oldu.

Özellikle ekim 2021 den itibaren gelen zamların takvim ve oranı çok dikkat çekicidir. Bu zamların toplum tarafından hiçbir tepkiyle karşılanmaması da zamların hızını artırmıştır.

7 -15-18-25-26 Ekim tarihlerinde toplam zamlar, benzin 1,12 TL, motorin 87 kuruş zam gelmiştir.

2022 yılında 15 mart’a kadar ki dönem;

Rusya Ukrayna savaşı petrol fiyatlarını olağan dışı artırdı. Özellikle ABD’nin rusya’dan petrol alımına ambargo yapma düşüncesini açıklaması petrolü 130$ düzeyine kadar çıkardı. Türkiye aslında dünya petrol piyasalarını hiç takip etmezken birden onu takip ederek, mart ayı içinde benzinde %40, motorinde %90 ve LPG de %34 oranında artış yaşadı. Bu tüm dünya da sorun olarak ortadaydı. Ama Türkiye petrol fiyatlarında düşüş olduğu dönem de de %66 oranında fiyatları artırmıştı.

2022 yılındaki en coşkulu yükseliş MOTORİN’e ait;

Fiyat artışlarındaki coşkuya baktığımızda en coşkulu artışı motorinin yaşadığı görülecektir.

Motorin 7,39 TL den 23 TL ye tırmanarak %311 ile 1.sırada,

Bezin 7,82 TL den 20 TL ye tırmanarak %261 ile 2.sırada,

LPG ise 5,01 TL den 11,20 TL ye tırmanarak %223 ile 3.sırada yerini almıştır. En coşkulu motorin.

======> ENFLASYON VE PETROL….

TÜRK DÜNYASI

Türkiye’nin doğal hinterland’ı 300 milyonluk bir nüfusu içeriyor. Ayrıca bu coğrafya yeraltı ve enerji kaynakları ile tüm dünyanın odağında olan bir yer.

II.Dünya savaşından sonra dünya sömürü güçleri tarafından bölünmüş ve Orta Asya Rusya’nın payına düşmüştür. Dolayısı ile bu bölgelerde halen Rus etkisi devam etmektedir.

İran bu durumdan rahatsız olan bir başka güç. Tahran rejimi Türkiye’nin bu bölgede güçlü olmasını asla istemiyor. Bunun temel nedeni güney azerbaycan’daki Türk nüfusunun özüne dönmesi ve sürekli kullandığı radikal mezhep faktörünün elinden çıkmasını istememesidir.

Ayrıca bu coğrafya uzun yıllardır, Çin-Rusya ve İran üçlüsünün elinde sıkışıp kalmış durumdadır. Bu sıkışıklık bu bölgelerin sömürülmesini ve halklarının zulüm görmesine neden olmaktadır. Bu coğrafyada Türkiye 3 devletinde istemediği bir güç elde edecektir. Türk kimliğinin uyanması bu üçlünün korkulu rüyasıdır.

Türk dünyasına genel bir bakış ile nasıl bir perspektif oluşturduğunu görebiliriz. 6 üyeden oluşan teşkilat 172 milyonluk bir nüfusa, 1 trilyon 331 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahiptir.

Ülkelerin zenginlikleri ise şöyledir.

Azerbaycan

Azerbaycan’ın ekonomisinin temelinde tarım ve hayvancılık yatmaktadır. Doğal kaynaklar, sanayi, dış ticaret ve enerji de Azerbaycan’ın ekonomisini geliştirmede yararlanılan kaynaklar arasındadır. Azerbaycan’ın iklim koşulları tarım yapabilmeye son derece müsaittir. Yetiştirilen tarım ürünleri arasında pamuk, pirinç, tahıl, meyveler, sebzeler, tütün, üzüm yer almaktadır. Tarımdan sonra hayvancılıktan da ekonomide yararlanılmaktadır. Hayvancılıkta da büyükbaş hayvancılık, domuz, keçi ve koyun yer almaktadır. Kür ve Araz nehirleri üzerinde balıkçılık yapılmaktadır. Hammadde yatakları bakımından Azerbaycan oldukça zengin bir profile sahiptir.

Azerbaycan Endüstri Kolları

Endüstri kolları olarak petrol, doğalgaz, petrol ürünleri, çelik demir yatakları, kimyasallar, çimento, tekstil ve petrokimyasallardan yararlanılarak da ekonominin gelişmesi sağlanmaktadır. Coğrafi konumu son derece iyi olan Azerbaycan aynı zamanda enerji kaynağı rezervleri bakımından da oldukça zengindir.

Ülke topraklarının %70’i petrol ve gaz yataklarıyla kaplıdır.

Kazakistan

Kazakistan yeraltı, yerüstü zenginlikleri bakımından Dünyanın en şanslı ülkelerinden biridir. Başlıca yeraltı kaynakları; başta petrol ve doğal gaz olmak üzere, krom, volfram, çinko, bakır, altın, demir, kömürdür. Ülkede üretilen başlıca tarım ürünleri ise, buğday, pamuk, şeker pancarı ve hayvancılıktır. Temel sanayi dalları  ise,  tarımsal  sanayiler,   metalürji,   hafif  sanayi,  petro  kimyasallar  ve tekstildir.  Kazak ekonomisinin diğer önemli sektörleri ise metal işleme ve çelik üretimidir. Bu sektörler de Sovyet sonrası dönemde ülkeye giren yabancı yatırımlar sayesinde en çabuk toparlanan sektörler olmuştur. 

İnşaat sektörü tamamen petrol sektörüne bağımlı olup, sektörün GSYİH içindeki payı petrol sektöründeki yatırımlarla birlikte aşamalı olarak artmıştır. Ekonominin geri kalanı, küçük olmakla birlikte hızla gelişen hizmet sektöründen ve verimsiz, emek-yoğun tarım sektöründen oluşmaktadır. Tarım sektörü en fazla istihdam sağlayan sektördür. 

KIRGIZİSTAN

Kırgız cumhuriyeti etnik olarak %73 Kırgız, %15 Özbek, %6 Rus, %6 diğer (Uygur, Tacik, Türk, Tatar, Ukraynalı, Koreli, Dungan) yapıdadır.

Kırgızistan doğal kaynaklar ve madenler açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. 100’den fazla madene sahip olan ülkede başta kömür olmak üzere zengin altın, uranyum, petrol, doğal gaz, cıva, bakır, demir, volfram, antimon, maden suyu ve tuz kaynakları bulunmaktadır. 5 milyar tondan fazla kömür rezerviyle Orta Asya coğrafyasındaki rezervlerin yarısına sahip olan Kırgızistan, ayrıca akarsulardan elde ettiği elektrik enerjisini de komşu ülkelere satmaktadır. Ülke yönetimi, başta altın madenlerinin değerlendirilmesi ve yeni hidroelektrik santrallerin inşası olmak üzere bu sektörü güçlendirme ve yabancı yatırımcıları ülkeye çekme gayreti içindedir.

Altın, kuru baklagiller, kıymetli metal cevherleri, mineral yakıtlar, elektrik enerjisi, hurda bakır ve demir, kara yolu taşıtları için yedek parça, pamuk, plastik eşya ihraç etmektedir. Kişi başı MG 1123$ olan 6 milyon nüfuslu fakir bir ülkedir. Ancak yeraltı zenginlikleri açısından oldukça iyidir.

ÖZBEKİSTAN

30 milyon nüfuslu ve 50 milyar dolar GSYH olan bir ekonomidir. Gaz, altın, pamuk ve hidroelektrik potansiyeli dahil bol ve çeşitli doğal kaynakları mevcuttur. Kişi başı MG 1530$’dır.

TÜRKİYE

Türkiye teşkilat içinde en yüksek nüfusa ve en yüksek GSYH miktarına sahiptir. Bu durum teşkilat içinde lider ülke konumunu Türkiye’ye vermektedir. Bir çok açıdan diğer ülkelerin koruyucusu kabul edilmektedir. Türkiye’nin özellikle İslam dünyasından önemli bir yere sahip olmasından dolayı bu coğrafyanın Türk Teşkilatı açısından geleceğini belirleyeceği söylenebilir.

2021 yılı verilerine göre 7 trilyon 589 milyar TL’lik nominal GSYH değeri de, 2021‘in ortalama dolar kuru olan 8,9147 TL’yi dikkate alarak hesapladığımız 851 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam teşkilatın %56,4’ünü oluşturmaktadır. Teşkilat üyelerinin dış ticaretlerine bakıldığında da en yüksek orana sahip ülke konumunda yine Türkiye bulunmaktadır.

Bu birlik geleceğin Avrupa Birliğine benzer bir yapıya dönüşebilir.

Yolun açık olsun Türk Teşkilatı

17 ŞUBAT 2022

Bu hafta önemli olaylar ekonomiyi şekillendirecektir. Piyasalara bakalım neler oldu, neler bekleniyor.

BORSA

BIST 100 2022 yılına yükselişle başlamıştı. Endeks 1857 ile başlamış ve 17 ocak da 2085’e ulaşarak 2022 yılının en yüksek seviyesini görmüştü. 24 ocak da 1910 ile en düşük seviyeyi görse bile 2022 başlangıcından daha yüksek seviyedeydi. Ocak 2022 %6,8’lik bir artış ile 2003 ile kapandı.

Şubat ayı 2015 ile başladı, şu ana kadar 4 şubatta ki en düşük 1943’ü gördü. 17 şubat 2043 ile ocak ayının zirve rakamını görmüş oldu.

2022 yılında halka arzlar 2021 yılındaki gibi yoğun bir şekilde devam edebilir. 2010 yılından beri hesaplanan HALKA ARZ ENDEKSİ tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda.

Halka Arz Endeksi Tarihinin En Yüksek Seviyesinde

Halka arz olup işlem görmeye başlayan şirket paylarından oluşan halka arz endeksi, hesaplanmaya başladığı 26.04.2010 tarihinden itibaren en yüksek seviyesinde ilerliyor. Yıl başında 6.200 seviyelerinde olan halka arz endeksi, 13.423 seviyesine ulaştı. (1)

OCAK 2022 YATIRIMCININ DURUMU

Borsa ocak ayında %6,8 oranında artı gürünüm sergiledi

Döviz – USD, EURO kurlarında değişim yaşanmadı.

Altın ONS fiyatında -%0,17 gerileme yaşandı. 1829$ olan ONS altın 1797$’a geriledi. Gram altında 781,38 TL den başladığı ocak ayını 780,2 TL ile kapattı.

ABD FED

(1) https://www.halkaarz.net/2022-halka-arz-takvimi

KİTAPLAR/POLİTİK

ESTER BİTON

“İktisadın unuttuğu insan”

Önemli bir çalışmadır. İktisat bilimi tarih, sosyoloji, matematik, psikoloji,.. gibi bir çok bilimle yakın ilişki içindedir. Kitap da “Bernard Mandeville ve Arılar Masalı” kısmı beni çok etkiledi. Anlatılanlara bakınca daha önce George Orwell’ın “Hayvan Çiftliği” kitabını hatırladım. Orada da insanların yönetime gelince neden bozuldukları hayvanlar üzerinden anlatılıyordu.

Kovan halkının ahlaksız davranışları bir bütün olarak kovanın mutluluğu ve refahını sağlamaktadır.

“her yer ahlaksızlık doluydu

Fakat bu, bütünde bir cennet yaratıyordu”

Suçları onların muhteşem olmalarını sağladı

Ve erdem, siyaset sayesinde

Binlerce kurnazca hile öğrendi

Ve böylece, birbirleriyle etkileşerek

Erdem ve sahtekarlık dost oldular.

Burada sürekli yolsuzluk yapıldığı ve yolsuzluğun bir yaşam şekli olarak kabul edilecek hale geldiği bir durum anlatılıyor. Bu durumun terkedilmesinin devam eden yaşamın sekteye uğramasına neden olacaktır.

Mandeville, eserinde iki tür ahlaksızlık üzerinde durur ve bunların ulusal refah için gerekli olduklarını savunur. Bu ahlaksızlıkların birincisi “sahtekarlık”, ikincisi de “kibir ve lüks tüketimine olan düşkünlüktür ve bunlar toplumun en saygın üyelerinin özellikleridir.

Kovan da bu durum o kadar yaygındır ki, bunun karşıtı olan dürüstlük erdemi kovanın tüm bu günahlardan kurtulmasına yeter. Ama kovanın refah ve zenginliği de biter. Çünkü pek çok meslek yok olur ve arılar kovanı terk etmek zorunda kalır.

Kibir ve lüks düşkünlüğü, bir günah kabul edilse bile, tüketimi ve istihdamı artırır. böylece ulusal refaha katkıda bulunurlar…..


NICCOLO MACHIAVELLI

HÜKÜMDAR

Bu kitabı, “dünyayı değiştiren kitaplar” adlı başka bir kitaptaki bölümle fark etmiştim. Son derece güzel ve yazıldığı dönemin dışında günümüze de ışık tutan önemli tespitleri vardır.

SUN TZU

Savaş Sanatı

Son derece önemli bir toplum bilimi kitabıdır. Savaşta askerlerin hiçbiri komutanını yakından tanımaz. Ama onun emriyle ölüme giderler. Burada toplumun zihnini ele geçirme ile ilgili ilginç politika önerileri vardır.

GEORGE ORWELL

1984

HAYVAN ÇİFTLİĞİ/George Orwell

Bir hayvan çiftliğinde yaşayan hayvanların çiftliğin yönetimini ele geçirmelerini anlatıyor. Hayvanların önce çok adil bir şekilde yönettiği çiftlik, zamanla yozlaşan ve yönetim kavgalarının yaşandığı bir yer haline gelir.

Sosyolojik tespitlerle dolu güzel bir kitaptır.


ULUSLARIN DÜŞÜŞÜ / Daron Acemoğlu

Büyük Kriz 1929/John Kenneth Galbraith

1929 küresel krizinin analizi yapılmış.

Şubat 2022- Finansal Verileri

ŞUBAT 2022 GÜNLÜK PİYASA VERİLERİ

TARİHUSDEUROBİST100
01.02.202213,3715,0772015,43
02.02.202213,4715,232002,24
03.02.202213,6215,521957,90
04.02.202213,5615,541943,81
07.02.202213,5915,561995,25
08.02.202213,5615,492000,05
09.02.202213,5415,472042,40
10.02.202213,5015,482039,41
11.02.202213.4915.332051,05
14.02.202213,5915,372001,94
15.02.2022

ALTIN / AUX

TARİHONSGRAM-TLÇEYREK YARIMTAM ALTINCUMHURİYET
01.02.2022 1801,197701273254650935188
02.02.2022 1806,807741280256051205215
03.02.2022 1804,857831294258851775273
04.02.2022 1808,207881302260452095306
07.02.2022 1820,477871301260352065303
08.02.2022 1825,927951315263052605357
09.02.2022 1833,367961316263352665363
10.02.2022 1826,857971318263652735371
11.02.20221885,767921309261952385335
14.02.20221871,188051331266353265425

2021-2022 ENFLASYON

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerinin aylık ve yıllık yüzde değişim oranları aşağıdaki tabloda listelenmiştir.

OCAK 2022 TÜFE YILLIK DEĞİŞİM %48,69 TÜFE AYLIK DEĞİŞİM %11,10

2021 YILI AYNI DÖNEMİNDE YILLIK ENFLASYON %14,97 OLARAK GERÇEKLEŞMİŞTİR. %325 ORANINDA ARTIŞ GERÇEKLEŞMİŞTİR.

2022 YILI OCAK AYI TÜFE DEĞİŞİM ORANI %1,68 OLARAK GERÇEKLEŞMİŞTİR. 2022 YILINDA BU ORAN %11,10 ORANINDA GERÇEKLEŞMİLTİR. DEĞİŞİM ORANI 6,66 KAT ARTIŞ YÖNÜNDE OLMUŞTUR.


Fiyat Endeksi (Tüketici Fiyatları) (2003=100)

2021 YILI AYLIK ENFLASYON ORANLARI

 TÜFE (Yıllık % Değişim)TÜFE (Aylık % Değişim)
01-202248.6911.10
12-202136.0813.58
11-202121.313.51
10-202119.892.39
09-202119.581.25
08-202119.251.12
07-202118.951.80
06-202117.531.94
05-202116.590.89
04-202117.141.68
03-202116.191.08
02-202115.610.91
01-202114.971.68

İŞSİZLİK ORANI

İşsizlik oranı %11,3, istihdam oranı %46,0 oldu

İşsizlik oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,7 puan azalarak %11,3 oldu. İşsiz sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre 195 bin kişi azalarak 3 milyon 749 bin kişi olarak gerçekleşti.

İstihdam oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 4,3 puan artarak %46,0 oldu. İstihdam edilenlerin sayısı 3 milyon 223 bin kişi artarak 29 milyon 550 bin kişi oldu.

SEFALET ENDEKSİ

ktisatçı Arthur Okun tarafından 1960’larda formüle edilen sefalet endeksi, enflasyon ve işsizlik oranının basit toplamından oluşuyor. Endeks değerinin yükselmesi zaten iş bulmakta zorlanan insanların daha yüksek enflasyona maruz kaldığı, yani sefaletin arttığı anlamına geliyor.

Oxford Economics’in raporunda Türkiye, enflasyon ve işsizliğin baz alındığı Sefalet Endeksi’nde gelişmekte olan ülkeler arasında Güney Afrika’nın arkasından ikinci oldu.

endeks.jpg

KİTAPLAR/EDEBİYAT

Bu sayfa da okuduğum ve beğendiğim kitapları paylaşıyorum.


AYŞE KULİN

Benim favori yazarım. 2000 yılında Adı Aylin ile tanıdım ayşe kulin’i. Çok akıcı bir üslup ile yazıyor. Sonraki kitaplarını takip etmeye çalıştım. Köprü, Veda, Kardelenler, Kanadı kırık kuşlar, Füreya, Türkan, Hayat dürbünümde kırk sene, hüzün dürbünümde 40 sene, sevdalinka okuduklarım.

Kitaplarında insanın hayal dünyasını canlandıran bir hava var. Okurken bazı yerlerde kendinizi bulabiliyorsunuz. Ben bunu Gülse Birsel’in senaryolarında da görüyorum.

Özellikle biyografilerde çok etkileyici bir anlatımı olduğunu düşünüyorum.


SARAH JİO

Mart menekşeleri-Son Kamelya-Böğürtlen kışı-Gündüz sefası

Sarah JIO’nun kitaplarında bir seatle hayranlığı var. okuduğum kitapların hepsi orada geçiyor. Her kitabında bir hikaye benzerliği gördüm. Çok güzel ve akıcı bir üslubu var.

kitap okumaktan sıkılanlar için tavsiye edeceğim bir yazar.

Şu anda Elveda haziran’ı okuyorum. Her kitabın hikayesini buradan paylaşacağım.

İSKENDER PALA

Divan edebiyatının en önemli temsilcilerindendir. Kitaplarını büyük bir keyifle okuyorum.

Katre-i Matem, Babilde ölüm İstanbul da aşk – Şah & Sultan – İki dirhem bir çekirdek-iki darbe arasında, Leyla ile Mecnun, … okuduklarım.

İki darbe arasında kitabı kendi hikayesini anlatıyor. O kitabından çok etkilendiğimi söyleyebilirim.

Katre-i matem kitabında ki, hizmet ettiğine “veli nimetim” hitabı, ve lale’nin bu kadar çok yönlü anlatıldığı bir anlatım beni çok etkilemişti.

İki dirhem bir çekirdek, önemli bir araştırma kitabı olduğunu düşünüyorum. Deyimlerin geldikleri yeri buradan öğrendim.

Şah & Sultan bu kitap, Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim’i anlatıyor ama, ben bu kitabı tarihi gerçekleri anlatan değil de, kurgularla iki toplumun tarihi şahsiyetlerini kahramanlaştıran bir edebi eser olarak görüyorum.


ORHAN PAMUK

Benim adım kırmızı, Kar

Orhan Pamuk’u “Benim Adım Kırmızı” kitabı ile tanıdım. Çok güzel bir kurgu vardı. Kitap içinde bir çok hikaye var.

Kar


Giriş

akademik anlamda, ekonomi ve siyaset başlıklı çalışma ve haberleri içermektedir.. Belli aralıklarla iktisadi veriler, (kaynakları gösterilerek) yayınlanacak ve yorumlar yapılacaktır.

Ekonomi ve Siyaset

Ekonomi ve siyaset hayatın belirleyicilerdir. Bu iki kavram her aşamada bizlerle beraber olan ve bilgimiz dahilinde ve bilgimiz dışında bizi yönlendiren vazgeçilmezlerdir.

Uluslararası arena da tüm ülkeler bilimsel öngörülerle yönetilmektedir. Bu öngörülerde bilimsellik görülmese bile mutlaka hissedilmektedir. ABD başkanlarına, AB parlamentosuna ve daha birçok birlik ve devlet yapısına bakıldığında görülecektir ki, kitaplarda okuduğunuz teorilere göre kurulan bir yapılanma ile idare etmektedirler.

“Siyaset hayatın olmazsa olmazı, ekonomi de siyasetin olma nedenidir.”