Türkiye’nin doğal hinterland’ı 300 milyonluk bir nüfusu içeriyor. Ayrıca bu coğrafya yeraltı ve enerji kaynakları ile tüm dünyanın odağında olan bir yer.
II.Dünya savaşından sonra dünya sömürü güçleri tarafından bölünmüş ve Orta Asya Rusya’nın payına düşmüştür. Dolayısı ile bu bölgelerde halen Rus etkisi devam etmektedir.
İran bu durumdan rahatsız olan bir başka güç. Tahran rejimi Türkiye’nin bu bölgede güçlü olmasını asla istemiyor. Bunun temel nedeni güney azerbaycan’daki Türk nüfusunun özüne dönmesi ve sürekli kullandığı radikal mezhep faktörünün elinden çıkmasını istememesidir.
Ayrıca bu coğrafya uzun yıllardır, Çin-Rusya ve İran üçlüsünün elinde sıkışıp kalmış durumdadır. Bu sıkışıklık bu bölgelerin sömürülmesini ve halklarının zulüm görmesine neden olmaktadır. Bu coğrafyada Türkiye 3 devletinde istemediği bir güç elde edecektir. Türk kimliğinin uyanması bu üçlünün korkulu rüyasıdır.

Türk dünyasına genel bir bakış ile nasıl bir perspektif oluşturduğunu görebiliriz. 6 üyeden oluşan teşkilat 172 milyonluk bir nüfusa, 1 trilyon 331 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahiptir.

Ülkelerin zenginlikleri ise şöyledir.
Azerbaycan
Azerbaycan’ın ekonomisinin temelinde tarım ve hayvancılık yatmaktadır. Doğal kaynaklar, sanayi, dış ticaret ve enerji de Azerbaycan’ın ekonomisini geliştirmede yararlanılan kaynaklar arasındadır. Azerbaycan’ın iklim koşulları tarım yapabilmeye son derece müsaittir. Yetiştirilen tarım ürünleri arasında pamuk, pirinç, tahıl, meyveler, sebzeler, tütün, üzüm yer almaktadır. Tarımdan sonra hayvancılıktan da ekonomide yararlanılmaktadır. Hayvancılıkta da büyükbaş hayvancılık, domuz, keçi ve koyun yer almaktadır. Kür ve Araz nehirleri üzerinde balıkçılık yapılmaktadır. Hammadde yatakları bakımından Azerbaycan oldukça zengin bir profile sahiptir.
Azerbaycan Endüstri Kolları
Endüstri kolları olarak petrol, doğalgaz, petrol ürünleri, çelik demir yatakları, kimyasallar, çimento, tekstil ve petrokimyasallardan yararlanılarak da ekonominin gelişmesi sağlanmaktadır. Coğrafi konumu son derece iyi olan Azerbaycan aynı zamanda enerji kaynağı rezervleri bakımından da oldukça zengindir.
Ülke topraklarının %70’i petrol ve gaz yataklarıyla kaplıdır.
Kazakistan
Kazakistan yeraltı, yerüstü zenginlikleri bakımından Dünyanın en şanslı ülkelerinden biridir. Başlıca yeraltı kaynakları; başta petrol ve doğal gaz olmak üzere, krom, volfram, çinko, bakır, altın, demir, kömürdür. Ülkede üretilen başlıca tarım ürünleri ise, buğday, pamuk, şeker pancarı ve hayvancılıktır. Temel sanayi dalları ise, tarımsal sanayiler, metalürji, hafif sanayi, petro kimyasallar ve tekstildir. Kazak ekonomisinin diğer önemli sektörleri ise metal işleme ve çelik üretimidir. Bu sektörler de Sovyet sonrası dönemde ülkeye giren yabancı yatırımlar sayesinde en çabuk toparlanan sektörler olmuştur.
İnşaat sektörü tamamen petrol sektörüne bağımlı olup, sektörün GSYİH içindeki payı petrol sektöründeki yatırımlarla birlikte aşamalı olarak artmıştır. Ekonominin geri kalanı, küçük olmakla birlikte hızla gelişen hizmet sektöründen ve verimsiz, emek-yoğun tarım sektöründen oluşmaktadır. Tarım sektörü en fazla istihdam sağlayan sektördür.
KIRGIZİSTAN
Kırgız cumhuriyeti etnik olarak %73 Kırgız, %15 Özbek, %6 Rus, %6 diğer (Uygur, Tacik, Türk, Tatar, Ukraynalı, Koreli, Dungan) yapıdadır.
Kırgızistan doğal kaynaklar ve madenler açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. 100’den fazla madene sahip olan ülkede başta kömür olmak üzere zengin altın, uranyum, petrol, doğal gaz, cıva, bakır, demir, volfram, antimon, maden suyu ve tuz kaynakları bulunmaktadır. 5 milyar tondan fazla kömür rezerviyle Orta Asya coğrafyasındaki rezervlerin yarısına sahip olan Kırgızistan, ayrıca akarsulardan elde ettiği elektrik enerjisini de komşu ülkelere satmaktadır. Ülke yönetimi, başta altın madenlerinin değerlendirilmesi ve yeni hidroelektrik santrallerin inşası olmak üzere bu sektörü güçlendirme ve yabancı yatırımcıları ülkeye çekme gayreti içindedir.
Altın, kuru baklagiller, kıymetli metal cevherleri, mineral yakıtlar, elektrik enerjisi, hurda bakır ve demir, kara yolu taşıtları için yedek parça, pamuk, plastik eşya ihraç etmektedir. Kişi başı MG 1123$ olan 6 milyon nüfuslu fakir bir ülkedir. Ancak yeraltı zenginlikleri açısından oldukça iyidir.
ÖZBEKİSTAN
30 milyon nüfuslu ve 50 milyar dolar GSYH olan bir ekonomidir. Gaz, altın, pamuk ve hidroelektrik potansiyeli dahil bol ve çeşitli doğal kaynakları mevcuttur. Kişi başı MG 1530$’dır.
TÜRKİYE
Türkiye teşkilat içinde en yüksek nüfusa ve en yüksek GSYH miktarına sahiptir. Bu durum teşkilat içinde lider ülke konumunu Türkiye’ye vermektedir. Bir çok açıdan diğer ülkelerin koruyucusu kabul edilmektedir. Türkiye’nin özellikle İslam dünyasından önemli bir yere sahip olmasından dolayı bu coğrafyanın Türk Teşkilatı açısından geleceğini belirleyeceği söylenebilir.
2021 yılı verilerine göre 7 trilyon 589 milyar TL’lik nominal GSYH değeri de, 2021‘in ortalama dolar kuru olan 8,9147 TL’yi dikkate alarak hesapladığımız 851 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam teşkilatın %56,4’ünü oluşturmaktadır. Teşkilat üyelerinin dış ticaretlerine bakıldığında da en yüksek orana sahip ülke konumunda yine Türkiye bulunmaktadır.
Bu birlik geleceğin Avrupa Birliğine benzer bir yapıya dönüşebilir.
Yolun açık olsun Türk Teşkilatı…
Yazar hakkında